2. Bugün özellikle bugün endişelenme!
3. Var olan tüm canlılara iyi davran!
4. Ekmeğini helal yollardan kazan!
5. Tanrı’nın zengin hediyeleri için müteşekkir ol!


İstanbul'u çok seviyorum ve burada yaşadığım içinde gurur duyuyorum. Daha önce şikayetvari yazılarım olmuştu ama ona rağmen çok seviyorum.
Evet sonunda dayanamadım...
Dün 4 Leventte bir toplantıya gittim. Bilenler bilir, orada herkes arabayı ortalık yere bırakır, otoparklar vardır ama onlarda doludur zaten ya da adam yolu otopark yapmıştır ve oraya bırakmanız için sizden anahtarınızı ister. Alt geçitin olduğu yollar bile servis otobüsleriyle doludur ve kimse neden orda durduklarını onlara sormaz...
dedim.
Aslında tamamen bizim dışımızda gelişen organizasyona
son anda dahil olarak karar verdik İğneada'ya gitmeye. Büyükçekmeceden sonra en uzak Silivri'yi görmüş bana Çerkeköy tabelası bile garip geldi. Çerkezköyden sonra Saray - Vize ve Demirköy üzerinden İğneada'ya vardık. Ayçiçeği tarlalarının arasından o kadar güzel bir yoldan ilerledik ki, günebakanlara bakaraktan keyifle geçti yol.
Ertesi sabah uyandığımızda sabah dinginliğiyle deniz daha da şahane gözüküyordu. Kendimizi attık ve ellerimiz buruşana kadar çıkmadık. Öğle yemeğinden sonra akşamüstü tekrar yola koyulup, yavaş yavaş İstanbul'a vardık.
görüntüydü. Bir araba trafik levhasının üzerinden uçmuş ve ters dönmüş, hemen ilerisinde bir tır tamponu parçalanmış, ambulanslar, polisler. :( İçinde kim olduğu önemli değildi, işallah sadece yaralıdır diye düşünmüştüm, sabah öğrendim Barış olduğunu.. Ve bunu yazdığım saatlerde o hala komada.. Umarım sevenlerini üzmez ve kendine gelir. Bu da hızlı ve alkollü araba kullananlara son acı ders olur.