Tuesday, September 26, 2006

Bal Kabaklı Cheesecake

" Malzemeler;
* 2 paket Krem Beyaz Peynir
* 1 paket Vanilya
* 1 kilo soyulmuş ve temizlenmiş bal kabağı
* 1 çay bardağı veya 3 yemek kaşığı Grand Marnier
* 1 su bardağı ve 2 kahve fincanı toz şeker
* 3 adet yumurta
* 1 su bardağı krema
* 1 1/2 paket eti burçak büsküvi ( toz haline getirilmiş.)
* 4 yemek kaşığı eritilmiş ve soğumuş tereyağı - margarin karışımı
* 1 yemek kaşığı tane karanfil

Yapılışı:
Bir tencerede kabak parçaları, 1 su bardağı toz şeker, tane karanfil ve 1 su bardağı su ilave edilip, 20 dakika orta ateşte pişirilir. Yumurtaların sarısı ve beyazları ayrılır ve bir kapta beyazı çırpılır. Başka bir yerde yumurta sarısı, toz şeker, vanilya, Grand Marnier karıştırılır ve haşlanıp, ezilmiş kabaklar ilave edilir. Çırpılmış yumurta beyazı, krema ve krem peynir eklenir. Çırpılır.
Toz haline getirilmiş büsküviler teflon ya da pyrex bir kaba düzgün bir şekilde yayılır. (yayarken cam bir bardak altından yardım alınabilir.) Yağ karışımı bir kaşık ile içe doğru yayılır. (kaşık toza değmemelidir.) Daha önce hazırlanan karışım üzerine dökülür ve sıcak fırında orta kattaki ızgara üzerinde 175'C'de 40 dakika pişirilir. Piştikten 6 saat sonra servise hazırdır. "

İnanması güç ama resimde görüneni ben yaptım.. Şimdi denemek isteyenler, canı çekenler, tekrar isteyenler parmak kaldırsın lütfen! :))

Saturday, September 23, 2006

İşte Ankara :)



Geçen cumartesi Ankara'daydım. 25 yıldır ilk defa gittiğime bir çok kişi inanmadı.. Neden ki.. İstanbul'u da görmeyen çok insan var ben şaşırıyomuyum :) Herneyse konumuz Ankara.. Evet Cumartesi Ankara'ya gittik, önce Ümitköy'de bir bayimizi açtık :) Kendisine hayırlı işler.. Sonra Arjantin Caddesine gittik burası bence Nişantaşına benziyo.. Yani benziyo demeyeyim de benzetmeye çalışmışlar diyeyim :) Ordaa şirketçe yemeğimizden sonra otele döndük.. Otelimiz Ulus'ta 19 Mayıs'taydı. Radisson Sas. Sonraaa Mehmet sağolsun beni ve Zeynep'i otelden alarak Anıtkabir, Atakule, Kuğulu Park, 7. Cadde, Tunalı Hilmi... vs. gibi Ankara Kalesi hariç görülebilecek her yeri gösterdi :) - unutmadan Mehmet'le birlikte Barış ve Onur'da bizimleydi, onlara da çok teşekkürler - pazar günü Arjantin caddesindeki brunchımızdan sonra evimize döndük.. Tabi bağımlılık yapan Ankara Salı günü beni tekrar çağırdı :) Bu sefer Rüzgarlı'da bir bayimize gittik, ordan da Simon Boliver'deki bir başkasına.. Sonraa çok sevdiğim, hep onunla çalışmak istediğim Mandalina'ya gittim. Mandalina Ajans'ta beni karşılayan Nurettin bana ofisi gezdirdi. Yerlerinde gözüm olduğunu bilmeyen ekip, ofisi emin ellerde diye düşünüp çıkmıştı bile :) Tamam burdan itiraf ediyorum, hiç bir şeye dokunmadım. Mandalina'nın İstanbul'a artık gelmesi gerektiğini bütün gece tekrarladım durdum.. Sonra yine oteldeydim. Ertesi günde İstanbul'a döndüm.. Ankaralıların dedikleri gibi Ankaranın en güzel şeyi İstanbul'a dönüşüymüş :)

İşte böyleee kısa Ankara turum bence oldukça renkli geçti. Fotoğraf için Barış'a çok teşekkür ederim...

Bu sene de bekar gezelim :)

Eveeet bu yaz hemen hemen her hafta düğün, nişan gibi birleşme organizasyonlarına gittim.. Kimler mi evlendi? Diş doktorum Hüseyin Abiden Gülsevil'e; Kağandan Ali'ye; Azize'den Caner'e; Sueda'dan Neslihan'a kadar herkes herkes evlendi. Elif'le Serkan; Başak'la Mehmet veeeeeee Filiz'le Ferhat nişanlandı...
Ennnnnn önemlisi Gözde'yle Mervan evlendi... Yukarıdaki resim ona ait... Canım arkadaşım çok çok çok mutlu ol inşallah.. Ve ben o nikahta şahittim.. O kadar heycanlandım ki.. Gözdem çok güzel olmuştu. Bir insana gelinlik böyle mi yakışır...
Evlenenlerin hepsine hayırlı olsun diyorum, nişanlananlara da Allah tamamına erdirsin tabiki...
Ya bir yazda böyle geçti işte.. Ben bekar olmaya devam.. Aşk lazım aşk, aşk :)

Thursday, September 21, 2006

Yazacak çok şey var..

Düğünlerdi, nişanlardı, toplantılardı, fuarlardı, Ankaraydı, Barondu, Cheesecake''ti derken... Blogumla bir türlü ilgilenemedim. Yakında her şeyiii birer birer anlatıcam.. Hatta bir de yemek tarifleri vericem ki üf... :)

Bekleyin ve/veya Özleyin Beni...

Görüşürüüüüüüüüüüz!

Wednesday, September 06, 2006

www.fotoport.com

Sizde benim gibi fotoğrafları cd de değil, albümde saklamayı mı seviyorsunuz?

Uzun zamandır çektirdğim fotoğraflar vardı. Hatta hep amaaan digital makinalar çıktı mertlik bozuldu diyodum, hatta annem "e çekiyosunda noluyo elime alıp bakamadıktan sonra.. " diyordu. Aslında Eminönünde bildiğim, tanıdığım, daha öncesinde birlikte çalıştığım fotoğrafçılar vardı ama Eminönüne gidecek vakit nerde... hem giderken fotoğrafları cd yapıcan yanına alıcan.. Zor işler çok zooor...

Bir gün arkadaşıma bir kargo geldi ve o bak fotoğraflarımı bastırdım diye kargosunu gösterdi bana.. Eveeet
www.fotoport.com
Giriyorsunuz, üye oluyorsunuz, sonraaa ister albümünüzü burda saklıyosunuz, isterseniz 10x15'ten 20x30 poster boyutuna kadar bastırabiliyorsunuz, fotoğraflarınızdan promosyon malzemesi yaptırabiliyorsunuz... Ve tüm bu istedikleriniz 2 gün içerisinde adresinize teslim ediliyor.

Tabi ben bunu keşfedinceee ilk seferde 82 tane foto yüklemişim, bugün geldiler. Süpppeer... Şimdi onları güzelce albüme yerleştiricem, çerçeveye koyucam. Doyaaa doyaa bakarım artık fotoğraflarımaa...