Tuesday, June 30, 2009

Şemsin 40 Kuralı.. Dördüncü Kural.

"Kainattaki her zerrede Allah'ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü o camide, mescitte, kilisede, havrada değil, heran heryerdedir. Allahı görüp yaşamayan olmadığı gibi, O'nu görüpte ölende yoktur. Kim O'nu bulursa, sonsuza dek O'nda kalır... "

Şemsin 40 Kuralı.. Üçüncü Kural.

"Kuran dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadır. Sonraki batıni mana. Üçüncü seviye batıninin batınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye."

Monday, June 22, 2009

Şemsin 40 Kuralı.. İkinci Kural.

"Hak yolunda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil. Klavuzun daima yüreğin olsun, omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil!"

Friday, June 19, 2009

Şemsin 40 Kuralı.. Birinci Kural.

"Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şevkat arıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir."

Şems'in 40 Kuralı...

Evet, bir nefeste okuduğum Elif Şafak'ın aşk adlı romanında yer alan Tebriz'li Şems'in 40 Kuralını tek tek belirli dönemlerde blogumda yayınlamaya karar verdim. Hem tarihe düşülmüş olsun diye, hem geçen sene başladığım Mevlana postlarının devamı niteliğinde, hem de çok ama çok beğendiğim için, unutmamak için burada da olsun istedim. Kitabı okuyan herkesin ne çok etkilendiği açık, tasavvuf felsefesinin gigide yükselişte olduğu da. Kimileri bunun moda olduğunu söylüyor ama moda olmak tasavvufa aykırı zaten.

"Her badireden ve tecrübeden sonra, hiç bir kitapta yazılı olmayan, sadece can defterime nakşedilmiş kurallara bir yenisini daha ekledim. Bunlara bir ad verdim " Gönlü Geniş Ve Ruhu Gezgin Sufi Meşreplilerin Kırk Kuralı"
Bu kurallar benim için tabiat kanunları kadar evrensel, onlar kadar temeldir. Bu kuralların kırkını birden tamama erdirmek uzun senelerimi aldı. Nicelerini silip silip yeniden yazdım. Şimdi artık eklenecek ne bir virgül kaldı ne nokta. Ne bir harf, ne yeni bir kelime. Artık kırk kural da bittiğine göre, ömrü hayatımın son faslındayım." ( Tebriz' li Şems )

Sizlerinde bu 40 kuraldan çok şey öğreneceğinize eminim, o yüzden çok sevdiğim şu Çin Atasözünü de ekleyerek yazmaya başlıyorum.

"Bilgiyi kendinize saklarsanız başarılı, başkalarıyla paylaşırsanız efsane olursunuz."

Tuesday, June 09, 2009

Bebeklife çıktı, hemen okuyun...


Artık nerede yazıyorum bilin...
Eveeet, İstanbul'un en sevdiğim semti Bebek'ten adını alan, Ortaköy'den Sarıyer'e tam o boğaz hattında dağıtılan, kültür, yaşam, moda, röportaj gibi bir çok konuyu sizlerle paylaşan, paylaşırken hiç sıkmayan, keyfinize keyif katan, keyif katarken neşelendiren, neşelendirirken düşündüren dergi BEBEKLİFE da ben de yazıyorum... Sadece yazıyor muyum, aynı zamanda moda sayfalarıyla da ilgileniyorum, bir de yenilikler, yeni ürünler hakkında bilgiler veriyorum. Evet, evet ben yapıyorum :)
Şimdi boğazda herhangi bir mekana gittiğinizde hemen dergimizi soruyorsunuz, yoksa mekandan alıp giden kişiye de kızmıyorsunuz, böyle güzel bir dergiyi eve götürmek istemiştir, başka mekanda buluyorsunuz, bir güzel dergimizi inceliyorsunuz ve tüm dilek, istek ve şikayetlerinizi bizimle paylaşıyorsunuz. Çünkü bizler yorumlarınızı merakla bekliyoruz...

Dergimizi digital ortamda okumak için;
http://www.dijimecmua.com/bebeklife/

Monday, June 01, 2009

Şampiyon BEŞİKTAŞ...


Beşiktaş'lıyız Beşiktaş'lı..
Anlayamaz kimse bu aşkı...
Bekçisiyiz Kopsa Kıyamet..
SİYAH - BEYAZ bize emanet..
Totem yapmıştım, şampiyonluk ilan edilene dek, bu konuda yazmayacaktım, işte en sonunda dileklerim oldu, 2009 Türkiye Kupasını kazanan, 2008-09 Türkiye Ligi Şampiyonu olan Beşiktaş'ımı canı gönülden tebrik ediyorum.
Cumartesi günü Pınar'ın Doğum günü için hazırlanırken, tvde Beşiktaş çarşısında maç izlemek için toplanan kalabalığı görünce, kendimi Beşiktaş çarşı içerisinde buluverdim, Denizli hepimizi korkutuyordu ki, daha önce bir çok takımın elinden şampiyonluğu almıştı. Gücü tabiki -şükürki- Beşiktaş'a yetişemedi. Son haftaya kadar heyecanın sürdüğü ligde son haftaki maçını da alarak Beşiktaş, şampiyon oldu. Bence ligin bu kadar heyecanlı ve hareketli sürmesi çok daha keyifli. Bir Sivaslı olarak, Beşiktaş ve Sivas ın elele şampiyonlar ligine gidecek olmasından çok memnunum. Çok kısa bir süre içerisinde Anadolu takımlarının da şampiyon çıkartacağına eminim, o yüzden umarım gerekli alt yapı bir an önce sağlanır, takımlar ve oyuncular, dünyanın en büyük endüstrisine sahip futbol oyunu içerisinde daha da gelişir.
Mustafa Denizli'siyle, Bobo'suyla, Delgrado'su, Yusuf'uyla, İbrahim Toraman'ı ve Üzülmeziyle, Çarşısıyla, genci yaşlısı tüm taraftarlarıyla Beşiktaş'ım sen çok yaşaaa, canım feda olsun sanaa...
Şampiyonluk bizim, kupa bizim... Şimdi tadını çıkarma zamanı...