Sunday, August 17, 2008

Mikanos


Dışarıdan bakıldığında Bodrum ile Bozcaada karışımı gibi gözüken Mikanosu ilk düşündüğümde bu kadar çorak olduğunu düşünmemiştim. Mikanos, Apollo ile Artemis'in doğum yeri olan Delos adasına çok yakın. 1950lerde ilk önce hipilerin keşfettiği sonrasında turistlerin gelmeye başladığı Kyladik adalar grubuna bağlı bir Yunan Adası olan Mikanos da gemiler Turlos limanına yanaşıyor. Turlos'dan ada merkezine gitmek için gemide satılan otobüs biletlerinden aldık ve adanın merkezinde de rehberlerimizin düzenlediği bir yürüyüş turuna katıldık.Bu turda osmanlılara karşı ilk direnişi yapan Bayan Martanın heykelini, Ordadoks kiliselerini ve tabiki değirmenleri gördük. Adanın maskotu olan artık yaşamayan ama yerine Atina hayvanat bahçesinden getirilen pelikanlar olan Petros'la da tanıştık tabiki. Adanın hem yakın yerlerinde hem de merkezinde olan bu değirmenler eskiden diğer adalar içinde buğday öğütüyormuş. Adanın merkezinde Küçük Venedik (Little Venice) olarak adlandırılan gün batımının da şahane izlendiği bir yer varki, sırf bunun için Mikanos'a gitmeye değer diyebilirim.
Günün devamında gidişi biraz eziyetli olsada (kalabalık ve gidiş yolu sebebiyle) Paradise Beach e gittik. Adadaki bazı hippiler burada denize girerken mayo giymeyi reddediyor(muş), ben giymeyeni görmedim ama aşağıdaki eğlencenin yaşandığı Mikanos'un pek bana göre olmadığını anladım :) Mikanos hem çok güzel kadınların hem de çok yakışıklı erkeklerin bir arada olduğu bir ada. hiç mi çirkin olmaz, ben görmedim diyebilirim. Herkesin birbirine "Where are you from?" diye sorduğu ,24 saat uyumayan Mikanos da insanlar birbirleriyle tanışıp, gündüzün gecenin tadını çıkartıyorlar.

No comments: