Tuesday, February 20, 2007

Gazeteciler ve PR'cılar gerçekten anlaşamıyorlar mı?

Marketing Türkiyenin bu haftaki kapak konusu 'Gazeteciler ve PR'cılar'
Bende gazeteci kökenli bir Pr'cı olduğuma göre bu konuda yazmak istedim. Ünsal Hoca okuldayken 'Bir PR'cı mutlaka gazetecilik yapmalıdır.' derdi. O kadar doğru ki, bunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Gazeteciler, Halkla İlişkiler Uzmanlarından haberi geciktirdikleri için ve gereğinden fazla samimi oldukları için eleştiriyorlar. Haksız da sayılmazlar. Aslında gelen sorular müşteriden onay almadan yanıtlanamayacağı için burada müşterinin de hızı ya da olayı algılayış şekli önemli. PR kavramını bilmeyen, PR gücünü göz ardı eden o kadar çok firma varki.. Burda gazetecilerin PR a destek olması lazım. Ne kadar reklamla yürümüyomuş gibi görünse de içeride hepimizin bildiği yaşananlar firmalarında PR a bakış açısını malesef değiştiriyor.
Gazetecilerin şikayet ettikleri bir diğer konu Halkla İlişkiler Uzmanlarının hemen samimi olup sen diye hitap etmesi. Burada onlara katılıyorum aslında. Bir anda samimi olmadan samimiymiş gibi davranmak araya sıkıntı soktuğu gibi, nezaket kurallarını da çiğniyor bence. Çok uzun zamandır sektörden tanıdığınız ya da çok samimi olduğunuz kişilerle bile bir mesafe, samimiyetinizde sıcaklığınızda bir duruşun olması, gazetecilerin yaptığınız işe daha çok saygı göstermesini sağlıyor.
Madalyonun öbür yüzünde ise PR'cıların yaptığı organizasyonlara gelicem dediği halde katılmayıp, haber bile vermeyen gazeteciler var. Yapılan organizasyonun planlanan herşeyin aksamasına sebep olduklarını bile bile bir haber vermeyi nedense çok görüyorlar. Burada da gazetecilerin halkla ilişkiler işini önemsiz görmesi yatıyor bence.
Yazılan yazıların, firmanın itibarını zedelediği ya da tam araştırılmadan yazıldığı için firmanın yaptığı emeği hiçe sayılması da var. Aslında firmayla da konuşup haberlerini daha da güçlü yapabilme şansları varken nedense bunu kullanmayı göz ardı ediyorlar.
Gazeteci ve Halkla İlişkiler Uzmanı aslında birbirine en yakın olması gereken meslek gruplarıyken arada bu ayrılıkların olması iki tarafı ve doğal olarak sektörü üzüyor aslında. Ortak payda da buluşup birlikte çok daha güzel işler çıkartabilirler, bu da hem kendimizin, hem sektörün, hem de firmaların gelişimini sağlar.

1 comment:

Mine Yaman said...

Bu yazım Halkla İlişkiler İletişim Platformunda yayınlandı :)

http://www.halklailiskiler.com.tr/detay.asp?id=2465