Depresyona mı giriyorum ne :) Bunda Temmuzun ortası olmuş olupta ayağımın hala denize değmemiş olmasının etkisi de büyük tabi, ne kadar dayanabilirim bilemiyorum, yüzmek istiyorum!
Deniz, güneş, kum istiyorum. Minder, hamak, limonata sonra.. Okumadığım kitapları okumak, seyredemediğim dizilere bakmak, boş kalmak, düşünmemek, uyumak, uyumak, uyandığımda güneşi hissetmek istiyorum... Gördüğüm bir arının çiçeğe konuşunu seyretmek, çiçekten poleni alış anını yakalamak, tek derdimin polenin bala dönüşüp dönüşemeyeceğini düşünmek olmasını, çimlerde yalınayak gezerken çimleri sulamayı, bisiklete binip, boş bulduğum salıncakta sallanmayı, denizi izlemeyi, uzaklara bakıp dalmayı, hepsini, hepsini istiyorum. Ayvalık'ım depreşti, Bozcaada'm sonra, İğneada'da olabilir, hiç gitmediğim halde Kaş'ı da seviyorum, sonra Alaçatı olur, ne bileyim, Marmaris, Datça, Fethiye... Hepsi hepsi kabulüm :)Hep İstanbul yazın da çok güzel derdim ama bir yere kaçmadan o güzellik fark edilmiyormuş. Allahtan uzun uzun yağmurlar yağdı da, bu hal ve gidişat biraz daha katlanılır hale geldi. Hayır bir de Ağustos'un hemen başı ramazan. O da beni panikletiyor tabi, sanki artık hiç zaman kalmamış gibi hissediyorum. Yüzmek istiyorum, evet kesin kararım bu, yüzmek... Bakalım ne kadar dayanabileceğim!..