Thursday, December 30, 2010

Gelsin, 2011 bildiği gibi gelsin...

Bir arabanın içindeyim.. Yağmurlu hava, silecekler biriken damlacıkları indirirken, Cdden Şebnem Ferah'ın sesi yükseliyor, o da Sil Baştan diyor.. Tıpkı silecekler gibi...
Düşünüyorum, nerdeyim. Hayatımın tam olarak neresinde? Ne yaptım? Bu zamana kadar değil belki ama yakın zamanda? Ve yılı kapatmadan önce ruhumun hangi hanesi daha dolu..

Bakıyorum. Büyüdüğümü hissediyorum sonra. Duruşum, bakışım, düşüncelerim, istediklerim.. Hepsi ne kadar da büyüdü...
Beklentilerim azaldı hayattan, kendimden... Beklenti yaparak, içim içimi yiyerek yaşamıyorum artık, hayatın içinde, kendimi zamana bırakarak, tadını çıkararak yaşıyorum.

Alara geldi bu yıl hayatımıza, benim Gözdeciğimin biricik kızı.. İlk geldiği günden itibaren, beni değiştireceği kesindi, o mu büyüttü acaba? Ya da Defne'nin halası oldum, Ege için hala olma hazırlıkları yapıyorum, onlar mı büyütüyorlar şimdiden beni.

Yoga'ya başladım bu yıl, meditasyona sonra, kişisel özelliklerimin daha fazla farkına vardım, daha fazla hümanist oldum ve hayata sarıldım.

Çok sevilmenin ne demek olduğunu öğrendim.

Mantığın bir işe yaramadığını, kalbin hep en doğru yönü gösterdiğini bir kez daha kabul ettim.

Kendim için anları yazdığım bir defterim vardı, son günlerini dolduruyorum bu günlerde. Her güne dair bir kelime, ruhumun geneline baskın olan bir duygu ve o günü hatırlatacak bir cümle yazıyorum. Önemli hatırladığım günleri şimdi gülümseyerek okuyorum. Yenisini doldurmak için de heyecanla bekliyorum. Kendime mektuplar yazıyorum yine, bir gün gerekli olur diye...

Daha önce de dediğim gibi, bu yıldan çok farklı olmayacak gelecek yıllarda.. Kendini dinle, ta içini, kalbini.. O en büyük yol göstericin olacak hayatının her alanında sana!

1 comment:

Eylem said...

mutlu yıllar mine:)