Çok çalışıyorum. Ama gerçekten çook çook. Kafamda sürekli son tarihler, telefon görüşmeleri, koşuşturmalar, gece yarılarına kadar süren işler.... Hatta şöyle söyleyeyim, dip boya için vakit ayıramadığımdan saç rengimi koyulttum...Yine diş sorunları yaşıyorum. Geçen gün birisi diş, nazardan ağrırmış dedi, doğru olduğuna kendimi inandırdım. Çok fazla nazara geliyorum...
Arkadaşlarımı özledim, ne zamandır görmüyorum...
Çok fazla okuyamıyorum, yazamıyorum, kurudum sanki...
Aralık ayı geleceği için heycanlanıyorum. Her yer süslenecek, doğum günüm olacak diye sevinirken, bir yılın nasıl bu kadar çabuk geçtiğine şaşırıyorum...
Yine çok hassaslaştım. Çok ağlıyorum. Herşeye, gördüğüm yaşlı teyzeye, uzaktaki mezarlığa, trafik kazasına, tabiki şehit haberlerine, pazar günü Bekir Coşkunun köşesinde bahsettiği köpeğe, herşeye, herşeye...
Bloguma sayaç koydum. Bu kadar olduğunu tahmin etmiyordum beni okuyanların. Hepinize çok teşekkür ederim :)
